tag:blogger.com,1999:blog-57005571812438721582024-03-13T05:02:09.241+03:00Baykuş EdebiyatıAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.comBlogger43125tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-45857714491409872792013-06-28T23:01:00.000+03:002013-06-28T23:02:57.243+03:00Plasenta Previa<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="400" src="https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn2/s720x720/246447_374246129324919_845922564_n.jpg" width="260" /></div>
<br />
<br />
Odanın duvarlarına tırnaklarınla şiir yaz. Bir penguenin ölüşünü canlandır zihninde, sonra bir penguen öldür. Sokaklar çok kalabalık, korkuyorum. <b>Her yer insan, hep insan, bir sürü!</b> Sokağa çık, birilerini öldür. Çiçekleri yol, ağaçlara zarar ver, tüm çimenlere bas bütün hırsınla. Tüm otobüs koltuklarına zarar ver, dilencilere para verme ama çocukları sev mesela. Penguenleri de.<br />
<br />
Annem karnını kesmiş olmalı, yoksa bağırsaklarının dışarıya sarkmış olmasını rasyonel bir şekilde izah edemezdik. Buğulanmış cama yazılar yazmayı hepimiz severdik oysa ki. Ama annem sevmezdi hiç, camlar hep parmak izi olurmuştu, öyle derdiydi. Her neyse, nerede kalmıştık? Hah, hiçbir yerde, evet. Sabah uyanır uyanmaz saçlarımı toplarım yerden. Her gün düzenli olarak saçlarımı topluyorum yerden. Parmağımı ıslatıp yere düşen sigara küllerini yapıştırıyorum parmak uçlarıma, sonra parmaklarımdan birini kalemtıraşa sokup derimi yüzesim geliyor, vazgeçiyorum. <b>Sıradan bir sabah işte. Tekrar uyanmış olmanın verdiği memnuniyetsizliği ekarte etme çabaları... </b>Sabah güneşinin ışıldattığı rengarenk reçel kavanozlarının dizili olduğu ahşap bir mutfak rafı düşlerim sık sık. <b>Bütün kötü alışkanlıklarımı gözden geçirir, hiçbirisinin aslında kötü olmadığına kanaat getiririm. </b>Gerçi ne büyük zaaf inanmak! Ne büyük bir çıkmaz her gün yeniden uyanmak! Sigara içmek için ne çok bahane var!<br />
<br />
<i><b>- Sigara sağlığa zararlıdır, nükleer enerjide sıkıntı yok. -</b></i><br />
<br />
Senin hikayenin figüranı olabiliyorum en fazla öyle değil mi? Hiç repliğim yok... <b>Hem zaten kelimelerim yetmiyor; bir cümle kurmaya kalksam yarım kalıyor, nefesim kesiliyor.</b> Sen duymayınca da beni ben yarım kalıyorum, şehir halkı çok üzülüyor bu duruma. Karanfil’de konçertolar çalıyor, birileri bize kadeh kaldırıyor. Güvercin ölüleri düşüyor kaldırımlara patır patır, sokak kedileri bir merdivenin kenarına sinmiş olan biteni izliyor. Ben sadece bir araç oluyorum senin için, bu da bana dokunuyor. Olsun, şikayet etmiyorum. Ne büyük zaaf inanmak! <br />
<br />
<b>Vücudum radyasyon üretiyor olmalı, yoksa duygularım böyle biçimsiz mutasyonlara uğramazdı.</b><br />
<br />
Kelebekler dökülüyor, sonbahar gelmiş. Kül tablam kusmuş. Çocukların oynadıkları oyuncaklar patlamış bir yerlerde, çocuklar parçalanmış. Oyuncağın sahipleri çocukları suçlamış. Başka bir yerlerde başka birileri insan olmak, insan gibi yaşamak istemişler; birileri onları da öldürmüş. Ben de oturmuş bunca şeyin arasında bir de seni dert ediyorum kendime, demek ki derdim bana yetmemiş. Mış, miş, muş… Hangi zaman kalıbında yazdığımın ne önemi var ki, yazıyorum işte okusunlar. Elimi kolumu bağlayıp bir köşeye atıyorlar beni. Susturuyorlar. Yavru kedileri düşünüyorum, kelebek kanatlarını, topuklu ayakkabıları; boynunu düşünüyorum, boynunda uyuyanları, daha da önemlisi boynunda uyananları. Kendimi alıkoyamıyorum senden, bir yolunu bulup giriveriyorsun düşüncelerime. <b>Beynimin kıvrımlarında gezinen bir jilet oluyorsun, kulaklarımdan kan akıyor. Bir ağırlık çöküyor üzerimize, gölgeler bize tecavüz ediyor. Annem oturmuş karnını kesiyor. Ah o ne bıçak!</b><br />
<i><br />Kanlar içinde bir bebek doğuruyorum kendi kucağıma. Sakalları göğsüme batıyor. Sakallarım göğsüme batıyor. Odanın ortasında bağdaş kurmuş oturuyorum. Akşam oldu olacak, güneş göğsüme batıyor. Bir penguen karnını yarıyor, annem küçük çocukları öldürüyor, ben bebeğime sarılıyorum. </i><br />
<br />
Mutluluk, mutsuzluklarımızı geçici olarak unutmamızı sağlayan anlara verdiğimiz bir isim. Ve bulutların yaşadığımız duygusallıklara göre hareket ettiğine dair herhangi bir kanıt yok.<br />
<br />
<b><i>- Sigara sağlığa zararlıdır, nükleer enerjide sıkıntı yok. -</i></b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-84596423148434046862013-06-28T02:58:00.002+03:002013-06-28T02:59:22.871+03:00Söyleyecek Bir Şey Bulamadığımda Yazıyorumsaçın omzumu kessin.<br />
sonra denize göm beni.<br />
sen denizsin.<br />
farkında değilsin.<br />
git!<br />
<br />
gittin...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-31357525917094067722013-06-25T23:53:00.000+03:002013-06-25T23:54:56.806+03:00Bira Güncesi ve Bir Takım Sarhoşluklar<i>Sana büyük kapılar açıyorlar.<br />Yüzlerine bakmıyorsun.<br />Bileklerin kuş kanadı,<br />Ha kırıldı ha kırılacak!<br />Seni salona alıyorlar.<br />Sigaranı yakmıyorsun.<br />Baktığın yer sessiz siyah.<br />Nereye baksan orası suskun.<br />Kadehinde deniz köpüğü,<br />Tırnaklarında sanatçısı bilinmeyen şarkıların tıkırtıları.<br />Bir kadın,<br />başka bir kadın,<br />bir başka kadın;<br />kendini özgürce dağıtabileceğin kadar kadın.<br /><br />- Öptüğümüz hayatların miktarınca varız, öp! -<br /><br />Bir ağacın şarkı söyleyişini anlat onlara.<br />Beni anlatma sakın.<br />Ben tahta masayı kazıyorum tırnağımın ucuyla,<br />nedeni yok.<br />Huzursuzluğuma bir kürek daha kömür atıyorum,<br />bunun da nedeni yok.<br />Nedenin olsun.<br />Ayaklarını ısıtsınlar, mevsim mühim değil.<br />Cennetçil bir isim sana rakı doldursun.</i><br />
<i><br />- Ayrıca aklında bulunsun, "Git" denince küsmem. -</i><br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<i>***</i></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="266" src="http://www.madlyjuicy.com/wp-content/uploads/2012/05/picture-3.jpg" width="400" /></div>
<br />
<br />
<br />
<b>Akşam vaktiydi. Bu şiiri yazmamın üstünden yaklaşık 9 saat geçmişti. Sarhoştum. Elimde bira şişesiyle İstiklal'den Taksim'e doğru ayaklarımı sürüyordum. Hava çok dişiydi, tatlı bir sıcaklık sarıyordu insanın bedenini. Ben tek başıma yürüyordum. Daha doğrusu yol ayağımın altından geriye doğru akıyordu, ben belirsiz bir noktaya bakıyordum yalnızca. Ara sokaklardan kahkaha sesleri geldi. O tarafa yöneldim. Bir barda ibnelerin partisi vardı. Bara sığmamışlar, kapının önüne taşmışlardı. Yandaki tekelden iki bira daha aldım. Bir sigara yaktım, biralardan birini açıp büyük bir yudumu mideme indirdikten sonra ibnelerin yanına gittim. Rengarenk ve neşelilerdi. Gidip kaldırımın kenarına, yanlarına oturdum. Onlar bana umursamazlıklarından ikram ettiler, ben onlarla biramı paylaştım. Orada ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum. İçeriden sürekli birileri içki getiriyordu. Elimize tutuşturulan bardakların içinde ne olduğunu bile sormadan kafaya dikiyorduk. O kadar sarhoştuk ki ne içtiğimizi içtikten sonra da anlayamıyorduk. Bir ara kusacak gibi oldum. Neyse ki kusmuğumu geri yutmak konusunda tecrübeli pisliklerdenim, bir sorun olmadı. İçmeye devam ettik. Biraz daha oturduktan sonra zar zor ayağa kalkıp, eve gitmem gerektiğini söyledim. Yola nasıl koyulduğum, eve nasıl ulaştığım konusunda pek fazla fikrim yok. 2 odadan ibaret evin bana ayrılmış olan odasına geçip uzandım. Bir süre sonra beni binbir ısrarla İstanbul'a davet ettikten sonra bir anda benden nefret etmeye başlamış olan ev sahibesi Gizem geldi. Yanında Aziz vardı. Ben sanki yokmuşum gibi davranıp yan odaya, Gizem'in odasına geçtiler. Gözlerimi kapattığımda her şey dönüyordu, kulaklarım uğulduyordu sürekli. O uğultunun arasında Gizem'in kesik nefeslerini duydum önce. Bu sesler çok geçmeden yerini inlemelere bıraktı. Evde sigara içmek yasaktı ama şu noktada kova yapsam kimsenin ruhu duymazdı. Sigaramı yakmayı düşünmemle sigarayı yakmam arasında geçen 10-15 saniyelik sürecin neredeyse tam sonunda sesler kesildi. <br /><br />Aziz erken boşalmıştı. <br /><br />Sigarayı ne zaman söndürdüğümü hatırlamıyorum, sızmışım.</b><br />
<br />
<b></b><br />
<b></b><br />
<b>...<br /><br />Ertesi gün İstanbul'daki 5. ya da 6. günümdü, artık günleri takip etmek gibi sıkıcı şeyler yapmıyordum. Yapılacak daha sıkıcı şeyler vardı. Karanlıkta tek başıma oturuyordum. Boş bira şişeleri başımın ucunda kıyam halinde beni izliyorlardı. Evde sigara içilmesi yasak olduğu için pencereyi açıp mum yaktım. Mumu geri söndürdüm. Süzülen dumanını burnumdan ciğerlerime çektim. Sonra mumu tekrar yaktım. Sigaranın ucunu mumun ateşine değdirip derin bir nefes daha çektim içime. Atmosferi ciğerlerime sığdırabilirim gibi geliyor bazen. Ama çok canım acıyor bazen öksürürken. Kaçıncı biraya geçtiğimi hatırlamıyordum, artık onu da saymıyordum. </b><b><b>Ankara'ya dönüş biletimin parasını kenara ayırmış, artan tüm parayla bira almıştım. </b>Kapının açıldığını duydum. Gizem eve belalı kolisi Merve'yi getirmişti. Merve ayakkabılarını çıkardıktan sonra odanın kapısından bana baktı. "Hoşgeldin" dememe fırsat kalmadan Gizem Merve'yi kolundan tutup odasına götürdü. Giderken bana nefret dolu bir bakış atmayı da ihmal etmedi. Bir bira daha açtım. Aradan yaklaşık 5 dakika geçtikten sonra yan oda yine sesler sunmaya başladı bana. Merve'nin Gizem'e sürtünen bedeninin sesini duyabiliyordum. Nefeslerinin kesilişini, inlemelerini dinlemek zorundaydım. Kaçabileceğim bir yer yoktu. Tadını çıkarttım. Gizem'in sevişirken çıkarttığı sesleri bir önceki geceden öğrendiğim için hangi sesin, hangi inlemenin kime ait olduğunu ayırt edebiliyordum. Merve'nin boşalmasıyla biramın son yudumu aynı ana denk geldi. Bir bira daha açtım. Onlar sevişmeye devam ettiler, ben içmeye devam ettim. İstanbul'daki son gecemde yan odamda deli gibi sevişen iki kadını dinleyerek kafayı çekiyordum. Gizem ve Merve'nin birer kere daha boşaldıklarını hatırlıyorum, sonrasında yine sızmışım. <br /><br />Bir kaç saat uyuduktan sonra saat 5 gibi telefonumun alarmıyla uyandım. Mutfağa gidip kahve yaptım. Gizem ve Merve uyurken çantamı topladım. Gizem'in kitaplığından bir kaç kitap çalıp çantanın kenarına sıkıştırdım. Bu benim intikam alma yöntemimdir, kitap çalarım. Saat 6 gibi evden çıkıp tekrar yola koyuldum. Sürekli bir yerlere gidip geri dönmek zorunda kalan bir adam olarak yola koyulmaya epey alışkınım. Biletimi aldıktan sonra bir parka oturup sigara yaktım. İstanbul'u katlayıp aklıma koydum. Tek başıma gittiğim şehirden tek başıma geri döndüm. Ve yine nasıl bir lanettir ki, otobüs kaza yapmadan sağ salim Ankara'ya vardı. <br /><br />Şehirlerarası yolculukların en güzel yanı gerçekleşme ihtimali olan o mükemmel kazayı ağır çekimde gözünde canlandırıp o anı beklemektir. </b><br />
<br />
<b>Beklemeye devam...</b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-34396612478130402512013-05-14T20:58:00.003+03:002013-05-14T21:00:31.217+03:00Tanrıçaya Methiye<b>sen denizsin</b><br />
<b>bira şişeleri aşık sana</b><br />
<b>sarhoşlar aşık</b><br />
<b>sevgililer aşık</b><br />
<b>yalnızlar aşık</b><br />
<b>herkes aşık sana</b><br />
<b>ve sen hepsini kucaklayabilecek kadar büyüksün deniz</b><br />
<b>dünyaya sığamıyorum, sana sığabilirim</b><br />
<b>sığınabilirim</b><br />
<b>akıntıya kapılıp bilmediğim yerlere sürüklenebilirim kanımdaki binbir nevî kimyasalla</b><br />
<b>her şeyi bir halisünasyonmuş gibi yaşayıp her halüsinasyonu gerçekmiş gibi sevebilirim</b><br />
<b>tek başına yeryüzünde dolaşan bir insanım, aslında bütün insanoğluyum ben</b><br />
<b>yalnız, amaçsız ve ürkek</b><br />
<b><br /></b>
<b>denize atlamak işten değil</b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-66179342132738094112013-04-03T03:38:00.001+03:002013-04-03T03:39:01.113+03:00Eksi Bir (Sayıyla, 1)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgidwDERbQA8a_eA8Jbw7G1BdUsN4OIX4_YWq4xBTEKvuDIHNi0qozzj6gq5oW0q1CqvsW_aLzj7Sw_AHY4FFB1XfNz9FiVRhw9AXfzX8rqso9lPwWkc9xxFGetsP4WdN7CAowQTddtmLE/s1600/IMG_00000120.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgidwDERbQA8a_eA8Jbw7G1BdUsN4OIX4_YWq4xBTEKvuDIHNi0qozzj6gq5oW0q1CqvsW_aLzj7Sw_AHY4FFB1XfNz9FiVRhw9AXfzX8rqso9lPwWkc9xxFGetsP4WdN7CAowQTddtmLE/s400/IMG_00000120.jpg" width="345" /></a></b></div>
<br />
<br />
<b>Yanımda bir kaç ceset yatıyordu, bu dünyaya ait yaşam formları olmadıklarından emindim. Fakat ne olduklarına dair hiçbir fikrim yoktu. Ben yalnızca sıradan bir adamdım, sokaklarda yatıp kalkar, elime geçen parayı olduğu gibi alkole ve uyuşturucuya yatırırdım. Bir gün bizi topladılar. Ne olup bittiği konusunda düşünemeyecek kadar tükenmiş vaziyetteydik. Bizi araçlarla şehrin dışına taşıdılar, çölün ortasında bir yere götürdüler. Dış dünyaya dair son hatırladığım şey ardımızdan kapatılan devasa kapılardı. Bir daha hiç dışarıya çıkamadık. Bizi zorla soydular, çırılçıplak vaziyette tek sıra halinde dizilmiş, kirden kırılan 20-25 herif... Tazyikli sularla sözüm ona yıkandıktan sonra hücrelere yerleştirildik. Eski bir yatak ve klozetin zar zor sığdığı küçük hücreler. Ertesi sabah hepimizi uyandırıp kelepçelediler. Yine tek sıra halinde, çırılçıplak yürüdük. O tuhaf yaratıkların olduğu yeri ilk o zaman görmüştüm. O günü takiben yaklaşık 3 ay boyunca her gün oraya götürüldük. Lafı uzatmayacağım. Diğer yaratıklardan aldıkları doku örneklerini bize aktarmaya çalışıyorlardı. Ben gözleri olmadan görebilmesi gereken bir deney ürünü olacaktım. Bu yüzden gözlerimi söktüler, göz kapaklarımı diktiler, buna benzer bir sürü bok. Sonuç? Denedikleri hiçbir şey hiçbir halta yaramadı. Sokaklardan alındıktan neredeyse 1 yıl sonra tekrar sokaklara bırakıldık. Sağ kalabilenlerimiz elbette... Şanslı olanlarımız diyemiyorum çünkü gözleri yuvalarından sökülüp göz kapakları dikilen ihtiyar bir evsiz olarak kendimi pek şanslı saymıyorum. Belki; anlattığınızda hiç kimsenin inanmadığı, gülüp "Deli!" diyerek geçtiği bir hayat yaşamış olmak diğer gerizekalı insan müsvettesi robotlara nazaran beni daha şanslı kılabilir. Bak ne diyeceğim:<br /><br />Sikerim böyle şansı...</b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-25954896425736769472012-11-21T22:14:00.000+02:002012-11-22T01:47:38.195+02:00Boynunda Kediler Uyuyor<br />
<div style="text-align: center;">
<b>Kımıldama sakın, boynunda kediler uyuyor.<br />Senden nefret ediyorum.<br />Ellerim senden nefret ediyor.<br />Telefon kulübesi, yağmur, ağlamak;<br />bira, bir bira daha, bir daha bira...<br />Beni bir daha arama<br />ama beni bir daha ara.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br />Kımıldama sakın, boynunda medeniyetler yaşıyor.<br />Tüm halkları bir bir öpüyorum<br />Ağzın ne kadar da elma kokusu.<br />Karşımızda bütün kelimeler kıyafetsiz,<br />çıplak.<br />Üşüyorlar, ürperiyorsun.<br />Omzundan siyah bir kelebek havalanır<br />ve fizik bilimi buna çok ağlar.<br />Gitme diyorlar, gidiyorsun.<br />Git.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Kımıldama sakın, boynunda çok başka bir his var.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Bir şeyler fısıldamak istiyorum,</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>"Seni seviyorum" dudaklarımda çok acemi kalıyor.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Utanıyorum dudaklarımdan,</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>dudaklarına saklanayım.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Kımıldama sakın, boynunda yüzüm şekilleniyor.<br />Kımıldadın.<br />Yüzüm düştü.<br />Düş.</b><br />
<br />
<span style="font-size: x-small;"><i><a href="http://about.me/RaymondDufayel" target="_blank">Raymond Dufayel (Burak İlhan)</a><b><br /></b></i></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-24110059285062776812012-10-15T00:36:00.001+03:002012-10-15T00:36:29.575+03:00Merhaba SevgilimMerhaba sevgilim...<br />
<br />
Ne kadar erken ölürsek o kadar iyi.<br />
<br />
Hepsi bu, <br />
iyi geceler...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-77730766457597945942012-09-27T18:47:00.002+03:002012-09-27T18:47:54.135+03:00Empati.Kirpiklerini cımbızla tek tek yol.<br />
<br />
Sonra o acı hissinin gözünde değil, diyafram civarında olduğunu hayal et.<br />
<br />
O zaman beni anlayacaksın.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-38060048766259253672012-08-20T00:41:00.001+03:002012-08-20T00:41:44.641+03:00Ne Bir Eksik, Ne Bir Fazla<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwD4RrJSAXxJL5W2k2qTPN-Yx44K93kh4Kt0-VXLF9V3Y0g_oJl986hywyiKvQZvnlj0GRNewExvpvMIZzPA7Am8MfPwmv65H63Q-1H3yFFgWFEWA1QM2KqnCJqayTaqZbE2xguDMzyeU/s1600/ne+bir+eksik+ne+bir+fazla.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwD4RrJSAXxJL5W2k2qTPN-Yx44K93kh4Kt0-VXLF9V3Y0g_oJl986hywyiKvQZvnlj0GRNewExvpvMIZzPA7Am8MfPwmv65H63Q-1H3yFFgWFEWA1QM2KqnCJqayTaqZbE2xguDMzyeU/s400/ne+bir+eksik+ne+bir+fazla.jpg" width="266" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
umutsuzluk;</div>
<div style="text-align: left;">
ne bir eksik, ne bir fazla.</div>
<div style="text-align: left;">
çırılçıplak dikiliyor karşımda, davetkâr.</div>
<div style="text-align: left;">
şemsiyelerini zor taşıyan ince bilekli kadınlar </div>
<div style="text-align: left;">
kaldırımlara namlarını yazıyorlar.</div>
<div style="text-align: left;">
uzaktan bakılıyorlar uzaktan bakanlar tarafından.</div>
<div style="text-align: left;">
gagasında sevincini taşıyor bir kırlangıç,</div>
<div style="text-align: left;">
gagasından sevincini düşürüyor kırlangıç.</div>
<div style="text-align: left;">
mutsuzluk;</div>
<div style="text-align: left;">
ne bir eksik, ne bir fazla.</div>
<div style="text-align: left;">
kemanın biri ağlıyor ahşap pencereli bir dairede</div>
<div style="text-align: left;">
başını virtüözünün omuzuna yaslamış,</div>
<div style="text-align: left;">
hıçkırıyor: <i>"sol diyez, fa, mi..." </i></div>
<div style="text-align: left;">
bina ağlıyor sanki.</div>
<div style="text-align: left;">
çünkü binadaki herkes ağlayacak bir şeyler arıyor.</div>
<div style="text-align: left;">
ah ne kolay ağlayacak bir şeyler bulmak!</div>
<div style="text-align: left;">
binadaki herkes ağlayacak bir şeyler buluyor,</div>
<div style="text-align: left;">
mesela yalnızlık;</div>
<div style="text-align: left;">
ne bir eksik, ne bir fazla.</div>
<div style="text-align: left;">
tanrısına küsen bir peygamberin yalnızlığı var üstümde.</div>
<div style="text-align: left;">
kesiklerle dolu sağım solum,</div>
<div style="text-align: left;">
yaram berem içimde kalbim.</div>
<div style="text-align: left;">
gözleri görmeyen bir kadın bağırarak geçiyor penceremin dibinden,</div>
<div style="text-align: left;">
yazmanın beni iyileştiremeyeceğini anlatmak istercesine:</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<i>"Üç kutu yarabandı 1 liraa!</i></div>
<div style="text-align: left;">
<i>3 kutu yarabandı bir liraa!</i></div>
<div style="text-align: left;">
<i>Üüüç kutu yarabandı 1 lira!" </i></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-80634587868017916392012-08-01T02:31:00.002+03:002012-08-01T02:31:26.225+03:00Tütünsel Reaksiyon<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px; text-align: left;"><b>Sen son nefesini gırtlağındaki hırıltılar eşliğinde verirken bir sigara daha yakıyorum. Ben böyle bi adamım, ne olursa olsun sigara yakıyorum.</b></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-32150604120799800772012-07-29T00:10:00.000+03:002012-07-29T00:10:28.167+03:00Sarhoşun Günlüğünden Bir Kesit<br />
<div class="separator" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;">
<img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi64byF88zgC75YbyLKKzfxFQXuhRi8ZoxSD8RMFtm34BEnRBnicdtDSw9imzL0IJEEzOS5L5xkI9bL4upK9VBGvU_wCM6g8xrDVt1pnsfC4otgKe_GBvzLl9VXBQk6vp7B92bQ2xd4VyU/s400/ingrid-bergman.jpg" width="245" /></div>
<br />
<span style="background-color: white;">O </span><span style="background-color: white;">her</span><span style="background-color: white;"> </span><span style="background-color: white;">"L" harfini kullandığında dili üst dudağına bir öpücük vuruyordu. Çok ağırdı çekim. Beynim en ufak detayları bile atlamamıştı. </span><span style="background-color: white;">Gözlerini kırparken kıvrılan kirpikleri birbirine çarptığında çıkan sesle irkilip, </span><span style="background-color: white;">irislerindeki o muhteşem ışık dansının etkisiyle tekrar büyüleniyordum. </span><span style="background-color: white;">Sanki saatlerdir onu izliyor gibiydim. </span><span style="background-color: white;">Kendime geldiğimde çoktan kalkıp gitmiş, ardında tek başına yaptığı koca bir katliam bırakmıştı. </span><span style="background-color: white;">O, zamanı yavaşlatabilen, çok yetenekli bir kadındı.</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-31803746986771379752012-07-25T00:06:00.001+03:002012-07-25T00:06:24.530+03:00Okunmaya Değmez Monologlar - 2<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<img border="0" height="400" src="http://images.fineartamerica.com/images-medium/hopeless-heri-hablick.jpg" width="299" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>____________________________</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>- Anne</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>+ Efendim?</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>- ...</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>____________________________</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<b>Öleceğiz, çünkü doğduk. </b></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<b>Basit.</b></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<b>Ve bazen ağladığımızı kimse duymazsın diye duşa gireriz.</b></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<b>Siz hiç başınızdan aşağı sular dökülürken ağladınız mı?</b></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>____________________________</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>- Anne</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>+ Efendim?</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>- Şu uyku haplarını getirir misin? Benim ellerim kanlı.</i></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<i>____________________________</i></div>
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-85013788370757480392012-07-22T00:38:00.001+03:002012-07-22T00:38:39.159+03:00Okunmaya Değmez Monologlar - 1<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLCPHUxfWOgjacd-ugc4DpYXdXZeQ45nhMNuv_ukKrTGz_vXkFpJPQNfs_YVnXMUQMzfdyawxqzy-xFEad7slSvodsYShSft3oeVH_eXbDymHYEbiFuR2cy96G-DWYqQREtDp_bBrBL_M/s1600/Dirty+Streets.jpg" /></div>
<br />
____________________________<br />
- Anne<br />
+ Efendim?<br />
- Yok bi'şey...<br />
____________________________<br />
<br />
Vahşice sigara içiyorum. Çok da seviyorum sigara içmeyi. Hatta sigara içmeyen insanlara mesafeliyim, çok temiz kokuyorlar. Çok temizler. Temiz insanları sevmem. Temiz insanlar toplumun seline kapılmış kendi yolunu çizememiş insanlardır benim gözümde. Alkolikleri ve uyuşturucu kullananları severim. Hayatını bir kenara atmayı başarmış insanları severim. En büyük başarı başarısızlıklardan doğar çünkü. En büyük efsaneler hayatı ciddiye almayanlardan doğmuştur. Birer hiçiz ve bunun farkına varmalıyız. Ben bir hiçim ve hiç olmamış olanlara baktığım zaman hiçliğimle gurur duyuyorum. Hiçbir şekilde umut vaad etmiyorum ve bu benim derdim değil. Hiçbir şeyin güzel olacağını söylemiyorum, çünkü yalancı değilim. Böyle konuştuğumda da tepki gösterenler oluyor ama bunu da normal karşılıyorum. Çünkü insanlar farkına varmadıkları bu büyük çaresizliğe öylesine hapsolmuşlar ki; gerçekleri söylediğinde karamsar, yalanlar uydurduğunda 'muhteşem' oluyorsun. Üzgünüm, gerçekleri söyleyen bu kadar az kişi varken bir başkasının kıçının rahatı için yalanlar uydurup rol kesemem. Nasıl devasa bir bok çukurunda olduğumuzu herkes farketsin istiyorum. Birbirlerine mutluluk vaad eden şu sevgililere bir bakın mesela! Samimiyetsizliğin anıtlar. Günümüzdeki ilişkilerin büyük bir çoğunluğu sahtekarlık harcıyla örülmüş duvarlara benziyor. "Benimle güzel bir hayata yelken açar mısın?" kadar samimiyetsiz bir teklif olamaz. Bu gerçek bir sevgi değil. Güzel şeyler yaşamak için bir araya gelmek tamamen cinsel içgüdülerin ahlak denen yoz balçıkla kaplanmasından ibaret. Her ne boksa be öööf. Nerden geldik bu konuya?<br />
<br />
İşsizim, param yok ve bunun suçlusu benmişim gibi davranılıyor. <span style="background-color: white;">Bundan 10 yıl önce her şeyin muhteşem olacağına inanıyordum. Bundan 10 yıl sonrası için ise hiçbir şeye inanmıyorum. Peki hiçbir şeye inanmayarak hayalkırıklığını engelleyebilir miyiz gerçekten de? Yoksa hayalkırıklığını hayatın geneline mi yaymış oluruz? </span><br />
<span style="background-color: white;"><br /></span><br />
<span style="background-color: white;">Her neyse, siktir et. Bi sigara daha içelim mi?</span><br />
<span style="background-color: white;">İçelim...</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-50684782109403130492012-07-20T03:19:00.003+03:002012-07-20T03:20:02.128+03:00Nekrofili<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5iA2pgpzLIPESxwF9CndhOCUsj6DujNsRKAojPkQ5GRORaP0vy8KeSk9E78IjrbuVffWasPugiph7PQ-tMRnXxmSdJmzDYqD6QKt6-YAw9aUKfhSsYOmkjldJM1NoJZtG1jhTLjTUSEc/s1600/Nekrofili.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5iA2pgpzLIPESxwF9CndhOCUsj6DujNsRKAojPkQ5GRORaP0vy8KeSk9E78IjrbuVffWasPugiph7PQ-tMRnXxmSdJmzDYqD6QKt6-YAw9aUKfhSsYOmkjldJM1NoJZtG1jhTLjTUSEc/s320/Nekrofili.jpg" width="212" /></a></div>
<span style="background-color: white;">Pürüzsüz bir cildin, güzel bir burnun, harika dudakların ve kusursuz bir vücudun olabilir...</span><br />
<br />
Ama kalbin yok be kadın.<br />
<br />
Ve ben nekrofili değilim...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-20979058175918653062012-06-30T02:48:00.003+03:002012-06-30T02:49:12.164+03:00Sen hiç yalnızlıktan ölen birisini gördün mü?Sen hiç yalnızlıktan ölen birisini gördün mü? Göremezsin. Yalnızlık ölümcül değildir çünkü. Yalnızlığı dayanılmaz ve çekilmez kılan da budur zaten. Sigara tiryakisi olup da sigara içememek gibi. Sen hiç sigarasızlıktan ölen birisini gördün mü? Göremezsin...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-81126122136743696552012-06-19T02:16:00.000+03:002012-06-27T21:10:38.379+03:00Parantez<b>aç parantez, kapa parantez.<br />söyleyemediğin cümleleri tıkıştır araya.</b><br />
<br />
çiçekler kırmızı değil artık,<br />
artık kapı yok<br />
pencere yok.<br />
salıncaklar boş,<br />
atlar ölü.<br />
tanrı küs.<br />
ve tütün külü kokan boş bir otobüs<br />
bütün şehri alıp gider.<br />
bütün şehir dalıp gider.<br />
<br />
işi gücü bırakır bütün şehir,<br />
düşünmek yapar<br />
ağlamak yapar,<br />
muhakkak yakar binalarını bütün şehir dalıp giderayak.<br />
tüm halklar kınar beni sonra,<br />
bir tek ben beni ben kılar.<br />
şehir başını alıp gider uzaklara.<br />
bütün şehir dalıp giderken uzaklara,<br />
bir taşın üstüne oturur bir adam<br />
küçük bir sopayla toprağı kurcalar ağlayarak.<br />
<br />
<b>hayat parantezin içindekilerden ibaret.</b><br />
<br />
aç parantez, kapa parantez.<br />
beni de tıkıştır araya.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-18177430544248793012012-06-14T17:16:00.002+03:002012-06-14T17:19:43.973+03:00Heplikten Hiçliğe 2 Tam Bilet<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjMYwWO5sXmaiOFRMlnLkruXt730cWMJOPGAZXdjMm1B2HO1TECMajEPF1qfwWXb_tJSKsLcdIY13bvoUhOqbfwqkBua9IW5RcieRWO1pt4NVi_3KGoX9XGNaD6XEIat8drirkoG_pa50/s1600/railway.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjMYwWO5sXmaiOFRMlnLkruXt730cWMJOPGAZXdjMm1B2HO1TECMajEPF1qfwWXb_tJSKsLcdIY13bvoUhOqbfwqkBua9IW5RcieRWO1pt4NVi_3KGoX9XGNaD6XEIat8drirkoG_pa50/s320/railway.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
bir çocuk doğur, şehirden kaçalım.<br />
nemli ve ıslak burada bütün odalar,<br />
henüz gelmemiş olanların ayak izleri var yerde.<br />
duvarlar yazılmamış şiirlerle dolu,<br />
doğmamış bebeklerin bile cümleleri rezerve.<br />
sobanın üstünde tıslayan çaydanlık yok burada,<br />
samimiyet yok.<br />
kimse kendisini yaşamaya zorlamıyor.<br />
<br />
<b>öyle yabancılaşmış ki herkes birbirine</b><br />
<b>anne babalar bile senkronize horlamıyor.</b><br />
<br />
çok ölesim var,<br />
bir çocuk doğur, şehirden kaçalım.<br />
ne bir pamuk şeker, ne bir bilye,<br />
ne de yeşil taşlı romantik bir kolye.<br />
varsa yoksa ölüm.<br />
varsa yoksa baş ağrısı.<br />
yoksa varsa eğer ruh, ben bi duble alırım<br />
ama varsa yoksa böbrek taşlarımın doğum sancısı.<br />
<br />
<b>ne kadar da yuh sevgilim, ne kadar da yuh!</b><br />
<br />
damarlarımda feribotlar yüzüyor bir bilsen.<br />
ayak izlerim yok<br />
gölgem yok.<br />
oysa nasıl telaşlanırdım bir kadınla konuşurken eskiden.<br />
<br />
çok sıkıldım,<br />
bir çocuk doğur, şehirden kaçalım.<br />
raylar önümüze serilsin, halı halı.<br />
vagonları birbirine bağlayalım.<br />
martılar yokluğumuza sussun.<br />
kedilere tekme atan herkesi<br />
menşei bilinmeyen kurşunlar vursun.<br />
ve biz hep gidelim.<br />
gidelim, gidelim, gidelim...<br />
otobüsmüş gibi davranalım trene<br />
ama namüsait bir yerde inelim.<br />
bir su damlasının hafifliğinde toprağa karışalım.<br />
ne de güzel burada gökyüzü!<br />
bir annenin huzur dolu göğsü.<br />
bir annenin huzur yüklü göğsü.<br />
<br />
bir çocuk doğur, şehirden kaçalım.<br />
saat bize tam vakti, başkalarına ise çok geçtir.<br />
terli bir sırtı pamuklar tekstil<br />
ve bütün atlar sürrealisttir saat ikiyi hiç geçe.<br />
saat ikiyi hiç geçe,<br />
iki metre hiç santim boyunda bir yelkovan<br />
nihilist tavırlar sergilerken saat kulesinde,<br />
boşluk kıvamında bir otobüs bize yaklaşıverir.<br />
özkütlemiz sıfıra düşer.<br />
tam da işte bu yüzden <br />
sen bir çocuk doğur, şehirden kaçalım.<br />
<br />
çok sıkıldım, çok sıkıldım, çok sıkıldım...<br />
<br />
<b>iyisi mi sen bir şehir doğur,</b><br />
<b>kendimize yeni bir dünya kuralım.</b><br />
<br />
<br />
<i>Raymond Dufayel </i><br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-51090021506208322182012-05-26T22:40:00.000+03:002013-05-16T22:16:24.343+03:00Sokak Vatandaşlığı<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ne bir eksiğim ne de bir fazla </div>
<div style="text-align: left;">
Tükenmişliğimin yatağındayım çırılçıplak</div>
<div style="text-align: left;">
Fahişeyim,</div>
<div style="text-align: left;">
Ara sokaklarda bir çete üyesiyim</div>
<div style="text-align: left;">
Uyuşturucu bağımlısı bir ayyaşım zaman zaman.</div>
<div style="text-align: left;">
Bir evsizim veya bu gece.</div>
<div style="text-align: left;">
Biraz da neşesiz.</div>
<div style="text-align: left;">
Öyle girdaplı bir dalgınlık ki böylesi</div>
<div style="text-align: left;">
Ölsem şuracıkta, ruhum duymaz şüphesiz </div>
<div style="text-align: left;">
Kendimi zehirliyorum,</div>
<div style="text-align: left;">
Sonra annemi </div>
<div style="text-align: left;">
Sonra karşı cafede oturan güzel kadını</div>
<div style="text-align: left;">
Hazır başlamışken hilali de zehirliyorum arada</div>
<div style="text-align: left;">
Hep beraber kusuyoruz ağlamalarımızı.</div>
<div style="text-align: left;">
Neyse şimdi kapatmam gerek, </div>
<div style="text-align: left;">
Garsonlar bize bakıyorlar.</div>
<div style="text-align: left;">
Birileri bakarken yazamıyorum </div>
<div style="text-align: left;">
Bunu kesin biliyorlar...</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-53326652361669117662012-05-16T12:36:00.000+03:002013-06-14T19:45:58.733+03:00Hiçliğin ortak noktasıSaat 00:00<br />
Bir sürü sıfır işte, hayatlarımız gibi.<br />
Hiçliğin ortak noktasındayız.<br />
Bir intihar mektubunun satır aralarında.<br />
Sakat kalmış bir sokak köpeği gibi<br />
tir tir titriyorum kaldırımlarda.<br />
Kimse gelmiyor.<br />
Kimse gelmiyor..<br />
Kimse gelmiyor...<br />
Bir tek ben seviyorum beni sanki,<br />
tanrı bile sevmiyor.<br />
Ve ben bazen kendimi hiç sevmiyorum. <br />
Belki uyanmam diye uyuyorum sırf.<br />
Bazı cümleleri "sırf" ile bitirecek kadar tükenmişim,<br />
annem de farkında.<br />
Herkes gidecek bir yerler buluyor<br />
ama kimse gelmiyor.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-17635940334780110552012-05-11T13:14:00.000+03:002012-05-11T14:33:45.215+03:00Bilinçaltımdan 15 saniyelik bir kesit<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="301" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtUb_AJKOFv7l7fNN-X2GJt3wApkA_r3IPVQdqcqk9Mr3-AiunNCMVbinxLTYcvg7Rw1AP4kBzSayucBQ_9FbYEnoFl4TitvyD_6hHkdcjIT91Nry9jA9A06sRMOO-4BlVDQMIqG7w3tc/s400/the_road_by_kostasxd-d4lcyly.jpg" width="400" /></div>
<br />
<br />
Aydınlatması iyi yapılmamış bir yolda gece vakti trafiğe çıkarsın hani, yola düşen elektrik direği gölgeleriyle çukurlar birbirlerine çok benzer ve hangisinin gölge hangisinin çukur olduğunu anlayamazsın ya... "Gölgedir lan" diyip kendimi frenlemediğim her karaltı çukur çıkıyor, tökezliyorum. Paldır küldürüm. Ayrıca pisim şu an, her yanım çamur kokuyor. Hani parasızlığı da attım bir kenara ama esas şey dicektim ben... Sigarası olan var mı? Varsa eğer yaksın ve içsin. Hayat sağlıklı yaşamak için çabalamaya değmeyecek kadar kısa. Bir gün yola atlarsınız aniden, dalgınsınızdır veya müzik dinliyorsunuzdur, arabanın teki gelip önce kafanıza çarpar 70 kilometrelik bir hızla, ardından sizi altına alır ve bacaklarınızın-kollarınızın üstünden geçer tonlarca ağırlığıyla. Plakası düşer arabanın. <br />
<br />
<strong>Yol kenarında, son bir sigara yakacak dermanın kalırsa eğer ölüm de güzel şeydir...</strong>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-63694800118186416212012-05-06T15:01:00.001+03:002012-05-11T13:19:49.568+03:00Gerisini Ben Hallederim<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY79OOqAc9F-WYI8qRSXj26iZUe6_rvR-7MxDPL-AF8Udxc8HNXQLX7Um6yJ-3naYjRDBrx5HVE1M6oyQIJOsPLbt2rbG2KyghGSN32fhnCMjPWdLY9gbccZq6Uk6uGIgtwMI5_f9VA0g/s1600/raki.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY79OOqAc9F-WYI8qRSXj26iZUe6_rvR-7MxDPL-AF8Udxc8HNXQLX7Um6yJ-3naYjRDBrx5HVE1M6oyQIJOsPLbt2rbG2KyghGSN32fhnCMjPWdLY9gbccZq6Uk6uGIgtwMI5_f9VA0g/s320/raki.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
"Sürünmek gibi...</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Dokunurken bir tene parmak uçlarınla</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ya da kokusunu solurken bir bedenin,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
bir bedene mal olmuş o eşsiz güzelliğin.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Kırmızı atların döndüğü bir atlıkarıncada sevinen çocuksa yalnızlık</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ya da koca bir ormanın ortasında bir başına,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ya da,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ya da elleri yüzüne kavuşan bir adam şiir yazmaya kalkışırsa...</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Ne bileyim, ağlarsa uzak bir coğrafyada bir kadın,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
sunarsa bedenini tanımadığı yabancıya</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ya da gözleriyle çığlık atarsa bir erkek oturduğu kaldırımın kenarında,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
yanarsa tüm yağmur ormanları insanlığın onursuzluğuna,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
tanrı da katarsa gözyaşını bu sonsuz umutsuzluğa...</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Suyun altında nefes almaya çalışırsan mesela, yaşamak gibi;</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
yine görünmüşse camdan yapılmış bir şişenin dibi,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
ne dili kalır aşkın ne de matemi...</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
İçindekiyle dışındaki birbiriyle örtüşmezken,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
birbirine aşık iki dudak öpüşmezken,</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
bulutsuz bir gökyüzünde hiçbir yıldız gözükmezken mesela</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
nefesi daralır bir şairin.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Kendisi olur önce, sonra sen olur, o olur, bir başkası olur;</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
sırayla herkes olur kendisini bulmak için.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
Bana biraz umut verin, gerisini ben hallederim."</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
<span style="font-size: x-small;"><a href="http://about.me/FOLLOWL" target="_blank"><i>Raymond Dufayel </i></a></span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-62498650002034035502012-04-17T23:56:00.001+03:002013-07-12T02:15:45.946+03:00İNTİHAR SÜSÜ VERİLMİŞ DOĞUMGÜNÜ MESAJIHatırlıyor musun, öldürmüştün beni bir keresinde. Gerçi unutmuşsundur sen kesin. Ya da karıştırmışsındır, bilememişsindir hangisinden bahsettiğimi. Çok fazla öldürdün sen beni, muhtelif aralıklarla. Öldürdüklerinden birinde senin doğumgünün civarıydı mesela. 4'ün 16'sı, cumanın ertesiydi. Avucumda siyah bir kelebek vardı. Seninle başbaşa oturduk diye ayaklanmıştı tüm Ankara, pankartlar sokaktaydı, sokaklar eylemdeydi. Acemiydim. Dilim dönmezdi zaten hiç senin karşında. Yıllaryılı hep utandım güzel kadınlara bakınca ben. Güzel bir kadın beni sevmek istediğinde annemin eteğini çekiştirirdim ta çocukken, arkasına saklanırdım. Doğru düzgün bakamadım da zaten o gün sana. Azrail diye bir şey anlatırdı annem bana, ona da bakamazmış insan ölürken. Kâh huzurdan kâh korkudan. Benim sana bakamayışım huzurdandı. Avucumda da siyah bir kelebek vardı. Sana o kelebeği anlattım. Nereden geldiğini, neden siyah olduğunu, niye avucuma konduğunu anlattım. Dinliyormuş gibi yaptın galiba bilmiyorum, ben sen dinliyormuşsun gibi anlattım. Şimdi sana sorsam anlatamazsın ama eminim. Ne sigara içmiştim ama di mi o gün? Heyecanlanmıştım epey, konuşurken sesim titriyordu. Yan masalarda oturan herkesten nefret ediyordum o anlarda, çünkü herkes sessizleşmişti. Herkes beni dinliyor gibiydi. Çünkü sen beni dinliyor gibiydin. Gözlerin bana bakıyor gibiydi. Avuçlarımda siyah bir kelebek vardı. Sana verdim onu. Avuçlarında siyah bir kelebek vardı. Saklayacağını söyleyip sakladın bir yerlere. Seri katillerin tipik özeliklerinden birisiymiş bu, belgeselde gördüm. O günden iki gün sonraki öldürüşün beni ilk öldürüşün değildi ama son da değildi denir. Böyle tanımlanır tarih kitaplarında. Çok fazla öldürdün sen beni, muhtelif aralıklarla. Öldürdüklerinden birinde senin doğumgünün civarıydı mesela. Avuçlarımızda siyah bir kelebek vardı. İki gün sonrasında sen beni yine öldürmüştün, hatırlıyor musun? Bugün onun yıldönümü işte.<br />
<br />
Ve sen beni kronik olarak öldürüyorsundur.<br />
<br />
Kutlu olsun. Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-68943098354522457472012-03-18T17:50:00.000+02:002013-06-20T21:49:15.597+03:00Optmkibbye!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;">
<img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOD4MYzNf4wFNiceAzw03KFVwvoXGgkHyPKLwD6YsycCiWkHBLdkmHndMAFglLgHQwV30Z_9L5YnDywjSyi8_E8L0OUojOeUsTch1yOEInFAMNhRhI7elDe6DK_5ZTAx5KWacWiGjntt8/s400/dolly.jpg" width="287" /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
Vakit çürütüyorum sevgilim.<br />
İşsize iş vermiyor hiç bir patron.<br />
Yaprak dolması gibi hissediyorum kendimi.<br />
Sarılıp sarmalanıp tutsak edilmiş tüm pirinçlerim.<br />
Hayatıma limon sıkılmış gibi.<br />
Ev terliklerini içselleştiriyorum sık sık.<br />
- Çoraptaki deliği saklama aparatı -<br />
Misafirliğe gittiğimizde<br />
çay istediğimde çok kızıyor annem.<br />
Konuşunca da çok kızıyor annem.<br />
Oturmadığımda da kızıyor annem.<br />
Ev terlikleri...<br />
- Misafirlik sonrası terbiye aparatı -<br />
<br />
Vakit çürütüyorum sevgilim.<br />
Koydum çay tabağına, üstüne de ıslak pamuk...<br />
Büyüteçle gazete yakıp dumanını kokluyorum.<br />
Radyoda bir şarkı çıkıyor,<br />
çok sevip seninle beraber dinlediğimizi hayal ediyorum.<br />
Tam o an realist bir el çekiyor kulaklarımı,<br />
parmakları da buz gibi.<br />
Oysa sürrealizm ne güzel, sıcacık.<br />
Bütün siyah atların ismi Siyah İnci mesela.<br />
Bütün beyaz atlar Düldül.<br />
Bütün Japonlar profesör bizce,<br />
bütün komşu kadınlar Songül...<br />
Hayri amcanın kızı vardı, Duygu.<br />
Az mı meybuz ısmarlamıştım?<br />
Sonra mesela bilyeler.<br />
Sonra tasolar.<br />
Sonra yine terlikler.<br />
Ama annemi seviyorum.<br />
Seni sevdiğim gibi sevsem annemi terk ederdim.<br />
Demek ki annemi seni sevmediğim gibi seviyorummuş.<br />
Bilmiyorum, böyle bir şey işte.<br />
Zaten Duygu da hiç yüz vermemişti.<br />
<br />
Vakit çürütüyorum sevgilim...<br />
Ölümü bir anlık olmaktan çıkartıp<br />
bütün hayatıma yaymışım,<br />
sürekli ölüyorum.<br />
Mis...<br />
optmkibbye!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-49277910174549495932012-03-13T21:47:00.002+02:002012-08-11T01:48:36.620+03:00Kimsesizm - Kimsesist<br />
<div class="separator" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;">
<img border="0" height="320" src="http://fc00.deviantart.net/fs12/i/2006/264/0/b/lonely__by_siGh89.jpg" width="237" /></div>
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
I.<br />
Pardon, size dokunabilir miyim?<br />
Uzun zamandır hiç kimseye dokunmuyorum da.<br />
Anneme sarılıyorum bazen sırf birisine dokunmuş olmak için.<br />
Annem beni deli sanıyor.<br />
Pardon, sizin anneniz sizi deli sanıyor mu hiç?<br />
Beni sarıyor<br />
karanlık.<br />
Kıpkırmızı büyük perde.<br />
Işığa göğüs geren kıpkırmızı büyük bir perde<br />
Zar zor açılırken gözlerim,<br />
şöyle bir etrafa atıyorum onları.<br />
Ellerimle aralanıyor perde.<br />
Annem yine masamı toplamış<br />
bıraktığım yerde değil hiç kimse!<br />
<br />
II.<br />
Ayaklarımın hepsi yerde.<br />
Evet eminim, saydım, iki taneler.<br />
Halı, üçlü priz, dökülmüş saçlarım;<br />
sigara külü, sigara külü, sigara külleri.<br />
Ah, işte bak! Yüzümden düşen bin parça<br />
hepsi de burada işte bak!<br />
Düşmüşler meğerse.<br />
Şeytanın günahını boşuna aldık, alıp götürmemiş.<br />
<b>Şeytanın yüzümden düşenler üzerine kurduğu ticari bir planı yokmuş.</b><br />
Şeytan bile gelmemiş yanıma.<br />
Şeytan aslında hiç yokmuş.<br />
<br />
III.<br />
Otobüse bindiğimde<br />
yanıma oturan bir kol koluma zarurî değdiğinde,<br />
en son ne zaman birisine dokunduğumu -öyle ya da böyle-<br />
hatırlayamadım ben, o yüzden soruyorum:<br />
Size dokunabilir miyim?<br />
Benim belki evet;<br />
evet, belki benim duygularım cüzzamlıdır.<br />
Bilemiyorum, aklım kendisinden pek emin değil.<br />
<b>Sanki ayaklarım bağlı bir vaziyette bir trene atılmışım,</b><br />
<b>bir yerlere gidiyorum fakat yol benim yolum değil...</b><br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-5700557181243872158.post-65018288009762618842012-03-05T02:40:00.002+02:002012-03-22T18:08:16.498+02:00Anneye prospektüsteki endikasyonları okuyormuşcasına<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp893BmCfC25C8VxgPHDCkN6JUHL8fzskbhmt-EOvCH-LGnEJkIqk3h5eqHAJEkrwQ3tnDlB_UARpeGJTKzgaJJUAtM1ekl2ebyq9rAYWZzsSwWXIXZB73mXg18sYa8j0bPfphXYLhyphenhyphenkk/s1600/istanbul.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a></div>
<div style="text-align: right;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp893BmCfC25C8VxgPHDCkN6JUHL8fzskbhmt-EOvCH-LGnEJkIqk3h5eqHAJEkrwQ3tnDlB_UARpeGJTKzgaJJUAtM1ekl2ebyq9rAYWZzsSwWXIXZB73mXg18sYa8j0bPfphXYLhyphenhyphenkk/s1600/istanbul.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a></div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp893BmCfC25C8VxgPHDCkN6JUHL8fzskbhmt-EOvCH-LGnEJkIqk3h5eqHAJEkrwQ3tnDlB_UARpeGJTKzgaJJUAtM1ekl2ebyq9rAYWZzsSwWXIXZB73mXg18sYa8j0bPfphXYLhyphenhyphenkk/s1600/istanbul.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp893BmCfC25C8VxgPHDCkN6JUHL8fzskbhmt-EOvCH-LGnEJkIqk3h5eqHAJEkrwQ3tnDlB_UARpeGJTKzgaJJUAtM1ekl2ebyq9rAYWZzsSwWXIXZB73mXg18sYa8j0bPfphXYLhyphenhyphenkk/s320/istanbul.jpg" width="320" /></a>Beşiktaş'a gidip sahilde bir banka otursam<br />
<div style="text-align: right;">
bir bıçak fırlatsam boğazın sularına</div>
<div style="text-align: right;">
<b>İstanbul'un boğazını kesmiş sayılır mıyım?</b></div>
<div style="text-align: right;">
ya da seni alıp boğaza atsam</div>
<div style="text-align: right;">
İstanbul'un boğazına takılır mısın ki?</div>
<div style="text-align: right;">
<b>öksürür mü İstanbul?</b></div>
<div style="text-align: right;">
peki kış böyle devam ederse</div>
<div style="text-align: right;">
İstanbul'un boğazları şişer mi?</div>
<div style="text-align: right;">
her neyse...</div>
<div style="text-align: right;">
bu şiirimsiyi sana ilaç olsun diye yazdım.</div>
<div style="text-align: right;">
günde 3 kere</div>
<div style="text-align: right;">
yemekten sonra</div>
<div style="text-align: right;">
aç karna oku.</div>
<div style="text-align: right;">
hiçbir halta yaramıyor...</div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<a href="http://about.me/FOLLOWL" target="_blank"><i><span style="font-size: x-small;">Raymond Dufayel</span></i></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/07722895662273293476noreply@blogger.com1