19 Ocak 2012 Perşembe

Yasal Uyarı: Devlet Öldürür!


"Sevgili günlük.

Hiçbir şey planladığımız gibi gitmedi. Oysa ki ilk bakışta her şey gayet güzeldi. Bu işi yapacak elemanları bile bulmuştuk. "Vatan millet sakarya" diyip gazı verdiğinde önüne geleni kesen tipler var ya, öyle gençlerdi bunlar. Ama işte, her şey tıkır tıkır işlemiyor. Mutlaka çıkıyor bir pürüz.

Biz nereden bilelim bir kaç kendini bilmez kolluk kuvvetinin bu elemanlarla hatıra fotoğrafı çektireceğini? Biz sanıyorduk ki cinayet işlenir, sonra biz 2 gün olmadan yakalarız failleri, herkes bizi alkışlar falan. Ama yok, çıktı bir kaç dengesiz işte. En az bizim tuttuğumuz elemanlar kadar saf çıktı bunlar da. Çok önemli bir halt olmuş gibi gaza gelmiş garipler. Ama olay bunların yüzünden büyüdü de büyüdü. Bir de daha önceden ihbar mı etmişler bir şey yapmışlar, bizimkiler de görmezden gelip "he he, bakarız tamam" diyip geçiştirmişler. E haberleri var tabi planlardan. Bunlar da ortaya çıkınca her şey boka sardı. Hep şu gazetecilerin yüzünden. Ne yaparsan yap, çıkıyor aradan bir kaç tane sivri. Hapse atıyoruz, aylarca boş yere tutuklu yargılıyoruz belki akıllanırlar diye, yok!! Yine sokuyorlar burunlarını bu işlere. Yok efendim silinen tapeler varmış, yok efendim karartılan kanıtlar varmış. Yahu gidin başka haber yapın, 3. köprüyle ilgili haber yapın mesela, bi ihale açtık kimse çıkmadı. Reklam olur hem! Neyse ki referandum ayağına bir sürü şey yaptık, yargıyı istediğimiz gibi şekillendirebiliyoruz. Yoksa zor kurtarırdık paçayı...

Gazetecileri toplamaya devam ediyoruz sevgili günlük, başka türlü kurtulamayız bu işin içinden. Ha bir de, neyse ki tetikçi olarak kullandığımız elemanların saflığında çok vatandaşımız var, her şeye rağmen bize "baba" diyorlar, "devlet baba" diyorlar. Onlar da olmasa ipe diziliriz yemin ediyorum. Eee onların bu halde olmasını da kenan paşa sağlamıştı, sağolsun. Koca toplumu böylesine pasifize edebilmek her babayiğidin harcı değildir, adam başardı bunu. Sırf şu gazeteciler falan sussun diye o adamı da yargılıyoruz ya, ben daha ne diyeyim? Neyse, onun sayesinde halkın vur kafasına al lokmasını. Rahatız. Bir şekilde yine unuttururuz biz bu Hrant Dink davasını. Gündemi meşgul edecek bir olay patlatırsak eğer, biraz da şu medya patronlarının kulaklarını çekersek, sokakta bin kişi de bağırsa halk televizyonda görmeyince bir şey yok zanneder. Şu Eurovision'da da iyi bir derece alınırsa kimse hatırlamaz bile... Bak gündeme, kaç medya organı Uludere'de yaptıklarımız yazıyor? Unuturlar, unuturlar...

Böyle işte sevgili günlük. Çok canım sıkkın bu aralar. Üstümüze çok geliyorlar. Korkuyorum bir gün herkes katil olduğumuzu anlayacak, koltuğumuzdan olacağız diye ama pes etmeyeceğiz elbette. Durmak yok, yola devam!

Ben şimdi gitmeliyim. Kendi işlediğimiz cinayetle ilgili alınan mahkeme kararı sebebiyle vicdanımızın rahat etmediğini falan söyleyeceğim. Kötü bir şeyler düşüneyim de yüzüm asık görünsün: "Ya abd bir gün bizi yarıyolda bırakırsa?"

Sevgiler, devlet..."

Raymond Dufayel

3 yorum:

  1. bırakacağı çok açık...

    üslubun kim gibi olmuş mühim değil, sözlerin doğru!

    YanıtlaSil
  2. Söylediklerim doğru. Ne yazık ki doğru. Lanet olsun, kahretsin ki bunlar gerçekler. Böyle olmamalı...

    YanıtlaSil
  3. Not: Bu yazı, Hrant Dink anısına oluşturulmuş olan http://hranticinblog.blogspot.com sayfasında yayınlanarak beni onurlandırmıştır.

    Bilgilerinize sunarım...

    YanıtlaSil